| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | kır evi | cottage n. | ||
|
He was looking forward to spending the weekend with her in their little cottage in Somerset. Hafta sonunu onunla birlikte Somerset'teki küçük kır evinde geçirmeyi dört gözle bekliyordu. More Sentences |
||||
| General | kır evi | country house n. | ||
|
We spend the weekends in our country house. Hafta sonlarını kır evimizde geçiriyoruz. More Sentences |
||||
| General | kır evi | hideaway n. | ||
| General | kır evi | casino [italian] n. | ||
| General | kır evi | grange [obsolete] n. | ||
| Tourism | ||||
| Tourism | kır evi | moorland house n. | ||
| Turkish | English | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | tek katlı kır evi | bungalow n. |
| General | kır veya bağ evi | country cottage n. |
| General | rus kır evi ya da villa | dacha n. |
| General | büyük kır evi | chateau n. |
| General | etrafında ambar gibi çiftlik binaları bulunan kır evi | grange n. |
| General | (iskoçya'daki gayrimenkul veya kır evi) güçlendirilmiş temel | policy [obsolete] [scotland] n. |
| General | rus kır evi | datcha n. |
| General | görkemli kır evi | pretorium [dated] n. |
| History | ||
| History | (antik roma'da) kır evi | praetorium n. |
| Geography | ||
| Geography | ingiltere başbakanının buckinghamshire'deki kır evi | chequers n. |
| Hunting | ||
| Hunting | av sezonunda konaklanan küçük kır evi | shooting box n. |
| Hunting | av sezonunda konaklanan küçük kır evi | shooting lodge n. |
